Dünya genelinde popülaritesi en yüksek olan çaylardan olan bitkisel çaylar uzun yıllardan beri Çin, Hindistan ve doğal olarak yetişen bölgelerde tedavi edici araçlar olarak kullanılmaktadır. Papatya ve nane, en yaygın tüketilen bitki çaylarından bazılarının ana kaynağını oluşturmaktadır.
Her zaman popüler olan bitkisel ve siyah türlerin yanı sıra, çok çeşitli bitki türlerinin köklerinden, yapraklarından, çiçeklerinden ve diğer bitki kısımlarından da çay demlenmektedir. Bu “bitki çayları” çok sayıda madde içerir ve yetersiz beslenmeyi telafi etmek için besin ve kimyasalların sağlanmasında önemli bir rol oynamaktadır.
Papatya, ebegümeci, gül, fesleğen, yasemin, ginseng, biberiye, nane, zencefil ve diğer bitkiler en popüler çaylardan bazılarıdır. Bitkisel çaylar anti-inflamatuar (inflamasyonu engelleyici) ve anti-mutajenik (genler üzerinde meydana gelen mutasyonu değiştirebilme veya önleyebilme etkisi) etkilere sahip olduğu bilinmektedir.
Dünyada ülkemizin de önde gelen birçok toplumda çay, sudan sonra en çok tüketilen içeceklerden biridir. Kendine özgü tadı, kokusu ve sağlığı teşvik eden özelliklerinin yanı sıra sosyokültürel çağrışımları da dünya çapında büyük ilgi görmektedir. Bitki çayları, yapraklar, çay poşetleri ve toz dahil olmak üzere çeşitli formlarda üretilmektedir. Değişik yetiştirme yöntemlerine sahip olan şifalı bitkiler, antioksidan kimyasallar açısından zengin olduğu bilinmektedir.
Geçmiş yüzyıllardan özellikleri bakımından şifalı olduğuna ve yaralar üzerinde tedavi edici işlevleri olduğuna inanılan tıbbi bitkiler çeşitli hastalıkların iyileştirilmesinde kullanılmıştır. Aynı zamanda şifalı bitki çaylarında kullanılan şifalı bitkiler farklılıkların ve her bitkinin sağlığa özel faydalarının olabileceğine inanılmaktaydı. Günümüzde modern tıbbın gelişmesi ile bu bitkilerden yapılan çayların gerçekten de insan sağlığı üzerinde olumlu etkileri olduğu bulunmaktadır. Ancak bu çayların sağlık açısından faydalar sağlayabilmesi tıbbi tedavinin yerine geçeceği anlamına gelmemektedir.
Örneğin, papatya genellikle sakinleştirici özellikleri nedeniyle kullanılırken, zencefilin sindirime yardımcı olduğuna ve mide bulantısını hafiflettiğine inanılmaktadır. Ekinezya, bitkisel çay karışımlarında yaygın olarak kullanılan bir başka bitkidir ve bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olduğuna inanılmaktadır. Bitki çayları taze veya kurutulmuş bitkilerden demlenebileceği gibi önceden hazırlanmış çay poşetleri veya yaprak şeklinde de satın alınabilmektedir.
10 Popüler Bitkisel Çay ve Bunların Potansiyel Sağlık Yararları
1. Papatya çayı: Papatya genellikle sakinleştirici özellikleri nedeniyle kullanılır ve uyku kalitesini artırmaya ve kaygıyı azaltmaya yardımcı olabilmektedir.
2. Nane çayı: Nanenin sindirime yardımcı olduğuna ve şişkinlik, mide bulantısı ve diğer sindirim semptomlarını hafiflettiğine inanılmaktadır.
3. Zencefil çayı: Zencefil doğal bir anti-inflamatuardır. Genellikle mide bulantısını gidermek, sindirimi iyileştirmek ve iltihabı azaltmak için kullanılmaktadır.
4. Rooibos çayı: Rooibos antioksidanlar açısından zengindir. Kalp sağlığını desteklemeye ve yara iltihabını azaltmaya yardımcı olabilmektedir.
5. Hibiskus çayı: Hibiscus, C vitamini ve antioksidanlar açısından zengindir. Kan basıncını düşürmeye ve sağlıklı kolesterol seviyelerini desteklemeye yardımcı olabilmektedir.
6. Melisa çayı: Melisa otunun sakinleştirici özelliklere sahip olduğuna, kaygıyı azaltmaya ve uyku kalitesini artırmaya yardımcı olabileceğine inanılmaktadır.
7. Ekinezya çayı: Ekinezya bağışıklık sistemini destekler ve soğuk algınlığı ile diğer solunum yolu enfeksiyonlarının şiddetini ve süresini azaltmaya yardımcı olabilmektedir.
8. Karahindiba çayı: Karahindibanın idrar söktürücü özelliklere sahip olduğuna, su tutulmasını ve şişkinliği azaltmaya yardımcı olabileceğine inanılmaktadır.
9. Adaçayı: Adaçayının anti-inflamatuar özelliklere sahip olduğuna, beyin fonksiyonunu desteklemeye ve hafızayı geliştirmeye yardımcı olabileceğine inanılmaktadır.
10. Zerdeçal çayı: Zerdeçal doğal olarak inflamasyonu, ağrıyı azaltmaya, kalp sağlığını desteklemeye ve beyin fonksiyonlarını iyileştirmeye yardımcı olabilmektedir.
Bitki Çaylarının Kimyası
Bitki çayları, çeşitli sağlık yararlarıyla bağlantılı olan polifenoller, flavonoidler ve antioksidanlar gibi çeşitli faydalı bileşikler içermektedir. Çayın sağlığa faydaları arasında kalp sağlığının iyileştirilmesi, kanser ve diyabet gibi kronik hastalık riskinin azalması, beyin fonksiyonlarının iyileştirilmesi, kilo kontrolü, bağışıklık sistemi desteği ve stresin azaltılması sayılabilir. Ancak çayın sağlık açısından tam faydalarının çayın türüne, tüketilen miktara ve diğer bireysel faktörlere bağlı olarak değişebileceğini unutulmamalıdır.
Bu çaylar, polifenoller, aminoasitler, proteinler, flavonoller, flavonoidler, organik asitler, kafein, şekerler, vitaminler, alkaloitler, aromatik maddeler, pigmentler ve enzimler dahil olmak üzere 700’den fazla bileşen içermektedir. Çayın kimyasal bileşimi inorganik (%3,5-%7,0) ve organik (%93-%96,5) maddeler içerir. Çaydaki mineral elementler Potasyum, Magnezyum, Manganez, Flor, Kalsiyum, Sodyum, Kükürt, Demir, Bakır, Silikon, Çinko, Selenyum vb.’dir. Aşağıdaki tabloda bileşenlerin sağlık üzerinde etkileri gösterilmektedir.
Bileşen | Sağlık Etkileri |
Potasyum | Vücut sıvılarını dengede tutar |
Magnezyum | Normal glukoz metabolizmasını sürdürür |
Mangan | Kemikleri korur |
Flor | Dişleri korur |
Kalsiyum | Kemik gelişimine yardımcı olur |
Sodyum | Vücut sıvılarını dengeler |
Kükürt | İshal önleyici etkisi vardır |
Demir | Hemoglobin sentezine katılır |
Bakır | Anemi önleme |
Silikon | Kemik gelişimini iyileştirir |
Çinko | Büyüme ve gelişmeyi iyileştirir |
Selenyum | Bağışıklığı artırır |
Nikel | Normal metabolizmayı sürdürür |
Polifenoller | Kan lipidlerini düşürür, antioksidan ve kanseri önler |
Flavonoid | Anti-inflamatuar, antibakteriyel ve antiviral |
Kafein | Yorgunluğu azaltır ve canlandırır |
Polisakkarit | Vücudun bağışıklık sistemini güçlendirir |
Selüloz | Bağırsak mikro-ekolojisini düzenler |
Vitamin B | Sağlıklı bir sindirim sistemi ve cildi sürdürür |
Vitamin C | Detoksifikasyon, Güzellik |
Vitamin E | Anti-oksidan/anti-aging |
Papatya Çayına Yakından Bakış
Genellikle tıbbi amaçlar için kullanılan papatya çiçeği, diğer bileşiklerin yanı sıra flavonoidler, kumarinler, uçucu yağlar, terpenler, steroller, organik asitler ve polisakkaritler içermektedir. Çok çeşitli bileşiklere sahip olan papatya, antikanser, antienfektif, anti-inflamatuar, antioksidan, hipoglisemik, hipotansif, hipolipidemik, antialerjik, antidepresan ve nöroprotektif etkiler ve diğerleri gibi çeşitli farmakolojik aktiviteler ile ön plana çıkmaktadır.
Çeşitli papatya çaylarının etki gücü farklılık göstermektedir. Flavonoidler papatyada bulunan bileşiklerdir. Birçok bitkide bulunan bir besin türü olan bu flavonoidler, papatyanın tıbbi özelliklerinde önemli bir rol oynamaktadır. Papatyanın anti-inflamatuar, antispazmodik, sedatif ve anti-anksiyete özellikleri, adet öncesi sendromla ilişkili kaygıyı ve rahatsızlığı hafifletmeye yardımcı olabilmektedir. Bazı çalışmalarda papatya çayının, şeker hastalarının kan şekerini yönetmelerine yardımcı olduğu bilinmektedir. Diyabet hastaları papatyadan yararlanmaktadır çünkü papatyanın glisemik, lipid ve oksidatif stres düzeylerini düşürdüğü gösterilmiştir.
Bazı çalışmalar, papatya çayının tümör hücrelerini etkileyebileceğini ve hatta tümör oluşumuna sebep olan bu hücrelerin gelişimini önleyebileceğini göstermektedir. Laboratuvar testlerine göre, papatyadaki bileşikler glioma, karaciğer kanseri, rahim ağzı kanseri ve lösemi gelişimini önlemeye yardımcı olabilmektedir. Papatya çayı rahatlamaya ve uykuya yardımcı olabileceğine inanılmaktadır fakat uykusuzluğun önlenmesine işaret etmemektedir. Yaygın anksiyete bozukluğu olan bireylerde 2-4 haftalık papatya tedavisinden sonra semptomlarda iyileşme görülmektedir. Papatyanın bir insandaki kaygı belirtilerini hafifletebileceğine dair hiçbir kanıt bulunamamıştır. Anekdotsal kanıtlar papatya özü içeren buharın solunmasının burun tıkanıklığını hafifletebileceğini öne sürülmektedir. Tabii ki bu mümkün olabilmektedir çünkü sıcak buhar burun içerisindeki sert mukoza ile temas eder. Sert mukozayı yumuşatır ve kolaylıkla burun kanalları açılır. Böylelikle burundan nefes alımı kolaylaşmış olur. Aynı zamanda papatya özünün kokusu da insanı iyi hissettirmektedir. Bundan dolayıdır ki grip olan kişilerde burun tıkanıklığı bu şekilde önlemek mümkün olmaktadır.
Flavonoidler (özellikle kateşinler gibi flavonoidler) insan diyetinde en yaygın bulunan polifenolik bileşikler grubudur ve her bitkide bulunmaktadır. Yüksek flavonoid içerikli yiyecekler arasında maydanoz, soğan, yaban mersini ve diğer yemişler, siyah çay, yeşil çay, oolong çayı, muz, narenciyeler, ginkgo biloba, kırmızı şarap, karabuğday ve bitter çikolata (kakao içeriği ≥ %70 ) yer almaktadır.
Bitki çayları insan sağlığı açısından yararları olabilir, ancak her hastalığın çözümü olarak görülmemelidir. Sağlıklı ve dengeli bir beslenme ve yaşam tarzının bir unsuru olarak keyifli bir şekilde tüketilmelidir.
Sağlıkla ve bilimle kalın sevgili Moletik okurları 🙂
Kaynak
Hosen, M. S., & Madhu, B. (2023). Health Benefits of Herbal Tea: A Review.
Nibir, Y. M., Sumit, A. F., Akhand, A. A., Ahsan, N., & Hossain, M. S. (2017). Comparative assessment of total polyphenols, antioxidant and antimicrobial activity of different tea varieties of Bangladesh. Asian Pacific Journal of Tropical Biomedicine, 7(4), 352–357. https://doi.org/10.1016/j.apjtb.2017.01.005
Poswal, F. S., Russell, G., Mackonochie, M., MacLennan, E., Adukwu, E. C., & Rolfe, V. (2019). Herbal teas and their health benefits: a scoping review. Plant Foods for Human Nutrition, 74, 266-276.