1970’lerden Günümüze Çiçek Virüsü

Çiçek virüsü,Latince adıyla Variola vera, 225-300 nm boyutunda,çift zincirli DNA’dan oluşan genetik materyale sahip;çiçek hastalığına sebebiyet veren bulaşıcı bir tür virüstür.

Çiçek hastalığı isim benzerliği sebebiyle halk arasında bu hastalık su çiçeği hastalığı ile karıştırılmaktadır.Derideki döküntüler yönünden su çiçeğine benzemesine rağmen, çiçek hastalığı çok daha ciddi ve ağır semptomlarla seyreder.Vücudun çeşitli bölgelerinde derinin üzerinde oluşan iltihaplı kabarcıklar, su çiçeğinden farklı olarak kendine özgü bir görünüme sahiptir ve daha derindir.Su çiçeği hastalığında olduğu gibi bu bulaşıcı hastalıktan da aşı ile uzun süreli koruma sağlanır.7 günden 19 güne kadar sürebilen bir kuluçka dönemine sahiptir.Kuluçka döneminden sonraki belirtileri şunlardır:

  • Yüksek ateş
  • Baş ve vücut ağrıları
  • Üşüme ve titreme
  • Mide bulantısı ve kusma
  • Halsizlik

Bu aşamada hastalık az da olsa bulaşıcı olabilir.Fakat bulaşıcılığın en yüksek olduğu aşamalar aşağıda belirtileri sıralanan;bundan sonraki aşamalardır.

  • İlerledikçe vücuda yayılan deride döküntü
  • Dil yüzeyinde ve ağız içinde küçük kırmızı noktalar
  • Dildeki ve ağızdaki lekelerin zamanla boğazda yara oluşturması

Yaklaşık dört günün sonunda ciltteki yaralar iltihapla dolu kabarcıklara dönüşür. Bu süreç boyunca genellikle yüksek ateş eşlik eder. Ardından 10 gün boyunca yaralar cilt altında küçük bir bezelye tanesi gibi yumrulara dönüşür ve püstüler bir görünüm alır. İki haftanın sonunda bu yaralar kabuklanır, ardından kabuklar dökülmeye başlayarak hastalık iyileşme sürecine geçer. 

Damlacık yolu ile bulaşabilen çiçek virüsü; hapşırma, öksürme, konuşma, solunum gibi eylemler sırasında solunum yolundan çıkan damlacıklar yolu ile kişiden kişiye kolaylıkla bulaşabilir.

Peki aşı ile korunma sağlanabilen bu hastalığın aşısı,neden kolumuzda iz bırakır?

Çiçek aşısı, şimdilerde aşıların uygulanışından daha farklı bir yöntemle enjekte ediliyordu. Aşılar genellikle tek uçlu bir iğne yardımıyla enjekte ediliyor. Büyük bir kısmı ise derinin üst tabakalarına değil daha derine; kas dokularının altına enjekte ediliyor. 

Ancak çiçek aşısında durum her iki yönden de farklıydı. Aşı, çatal şeklinde, iki uçlu bir iğne ile, derinin en üst tabakası olan epidermisin bir alt tabakası olan dermise; birkaç delik açılarak enjekte ediliyor. Enjekte edilen aşı bu bölgede çoğalmaya başlıyor ve papül adı verilen bir yumru oluşuyor. Bu yumru da içi sıvı dolu bir kabarcık gibi görünen veziküle yani hücre dokusuna dönüşüyor ve ardından da kabuk bağlayarak iz haline geliyor. Bu iz, çevresinde belirgin bir ‘çerçeve’ olan büyükçe ve ortası hafif kabarık bir iz olarak görülür.

Aslında çiçek aşısının iz bırakmasını, bir yara izi gibi düşünebiliriz. Çünkü vücut benzer bir mantıkla reaksiyon veriyor. Ciltte tıpkı çiçek aşısında olduğu gibi bir yara oluştuğunda, vücut o bölgeyi iyileştirmek için hızlı bir reaksiyon verir ve yara izini onarır. Bu işlem sonrası bölge cilt dokusu onarılmış bir yara olduğundan bölgede iz kalır. Normal cilt hücrelerinin gelişmesi zaman alırken, yara dokusu daha hızlı gelişebilir; vücudun bu koruyucu reaksiyonu, cildimizde yara izi olarak kendini gösterir.

Ek olarak şu ilginç gerçeği aşı izi denince,kolunuzdaki aşı izini kontrol ettiğinizi tahmin ettiğimiz sizinle paylaşmak isteriz.Eğer 1970’li yıllardan sonra doğduysanız, kolunuzdaki iz çiçek aşısı izi değil.

Eğer 1980-90 neslinden biriyseniz, kolunuzda şimdiye kadar anlattığımız tarife benzeyen bir iz görmeniz muhtemel. Ancak bu iz, çiçek aşısı izi değil verem aşısı izi. 

Kolunuzdaki izin hangi aşıya ait olduğunu anlamanın iki yolu var ve bunlardan biri oldukça basit. Eğer 1970’li yıllardan sonra doğduysanız, aşının çiçek aşısı olma ihtimali neredeyse yok.Sebebi ise tüm dünyada ortaklaşa gerçekleştirilen büyük bir aşı seferberliğinin başarılı olması ve çiçek hastalığının tüm dünyada resmen ortadan kalkması.İki aşıyı ayırmanın bir diğer yolu ise görüntüleri. Çiçek aşısı izi, belirgin bir ‘çerçevesi’ olan; diğer aşı izlerine göre oldukça büyük ve ortası kabarık bir izken verem aşısı izi çevresi belirgin olmayan, yalnızca ufak bir kabartı gibi görülen bir iz.Yani eğer kolunuzda bir iz varsa,hangisi olduğunu anlamak için bu yolu da kullanabilrsiniz.

Kaynak

https://www.webtekno.com/cicek-asisi-neden-iz-birakir-h123957.html

https://www.florence.com.tr/cicek-hastaligi

+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
Bu içeriği paylaşın

1 thought on “1970’lerden Günümüze Çiçek Virüsü”

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top