Maymun Çiçek Virüsü (Monkeypox) Nedir? Yeni Bir Pandemi Kapıda mı?

Aşılar sayesinde 1980 senesinde dünyadan yok edildiği kabul edilen ilk ve tek virüs olan çiçek virüsünün ardından, çiçek virüsü aşılarının yapılması durdurulmuştu. (Çiçek ve su çiçeği virüslerini birbirine karıştırmamak gerekir. Su çiçeği, çiçek virüsünün aksine, aşıları halen yapılmakta olan ve bulaşıcı bir hastalık olarak varlığını sürdürmeye devam ediyor.)

Son günlerde dünya çapında yeni vakaların görülmesiyle gündeme gelen, çiçek virüsünün bir akrabası olarak nitelendirebileceğimiz “maymun çiçek virüsü”, asıl olarak kemirgenleri hedefleyen bir virüstür. Özellikle yabani sincap gibi havyanlar arasında gözlenir ve bunlardan maymunlara, daha sonraysa insanlara geçebilmektedir. 1958 yılında ilk defa laboratuvardaki maymunlarda tespit edildiği için bu isimle anılmaktadır.

Virüs Neden İnsanları Enfekte Ediyor?

1970’lerde Afrika kıtasında insanlarda ilk bulaş gözlemlenmiştir. Her sene binlerce maymun çiçek virüsü vakası bildirilmektedir. Virüs özellikle uluslararası seyahat ve ticaret yollarıyla taşınarak yayılım göstermektedir.

Enfekte şüphesi taşıyanlar ve kesin tanı konmuş kişilerin net sayısı bilinmese de, son zamanlarda dünyanın pek çok yerinde yeni vakalar belirmeye başladı. Bunun neden kaynaklanmış olabileceği konusunda üç farklı hipotez mevcut.

Bunlardan ilki COVID-19 pandemisinin ardından karantinadan çıkan insanların eskiye kıyasla daha fazla seyahat etmeye başlamış olması. Bu durumun monkeypox virüsünde artış gözlemlenmesine neden olmuş olabileceği düşünülmektedir.

Diğer hipoteze göre Sars-CoV-2 virüsü, insanları diğer virüslere karşı daha duyarlı hale getiriyor olabilir. Bu noktada bu düşünceyi destekleyen argümanlar arasında çocuklarda gözlemlenen gizemli hepatit vakaları örnek olarak gösterilmektedir.

Üçüncü hipoteze göreyse monkeypox virüsü her ne kadar insanlar arasında çok bulaşıcı bir virüs olmasa da, evrimsel süreci içerisinde seçilim baskısı altında bir şekilde insanlara adapte olarak daha fazla yayılmasını sağlayacak şekilde mutasyonlara uğramış olabilir. Çiçek virüsleri DNA virüsleri olduğundan, COVID-19’daki gibi RNA virüslerine kıyasla çok kısa sürede evrim geçirmemektedir ve bu nedenden dolayı bu olasılığın diğer hipotezlere kıyasla daha düşük olduğu düşünülmektedir.

Peki Monkeypox Ne Kadar Tehlikeli?

Bu virüsün iki farklı türü olduğu bilinmektedir. Biri Orta Afrika’da Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde, diğeriyse Batı Afrika’da görülmektedir. Yapılan sekanslama çalışmalarının bir sonucu olarak çıkarılan gen haritalarına göre Avrupa’daki vakaların Batı Afrika kökenli olduğu ortaya konmuştur. Bu tür, diğerine kıyasla daha az ölümcüllüğe, dolayısıyla da nispeten daha az tehlikeye sahiptir. Avrupa’daki ülkelerin gelişmişlik seviyeleriyle doğru orantılı olarak ölüm oranlarında da azalış gözlemlenmektedir. Buna kıyasla Orta Afrika kaynaklı virüste ise, ülkelerin sahip olduğu yaşam şartları ve sağlık hizmetlerine bağlı olarak ölümlerin %10 kadar daha yüksek olabildiği belirtilmektedir.

Hastalık 2 ila 4 Haftada Kendiliğinden Geçiyor

Maymun çiçek virüsünden kaynaklanan hastalığın semptomları da bütün viral hastalıklara benzer şekilde ateş, kırıklık, halsizlik gibi belirtilerle başlıyor. Daha sonra lenf bezleri şişebiliyor. Bu şekilde geçen birkaç günün ardından vücudun herhangi bir yerinde ciltte, lezyon adı verilen kabarcıklar meydana geliyor. Bu kabarcıkların patlaması virüsün daha çok yayılmasına sebep olmaktadır. Bu nedenle bu hastalığa yakalandıysanız kabarcıkların patlamamasına özen göstermeye çalışın.

Virüs solunum yollarıyla yayılabiliyor olsa da, bu bulaşıcılık kovidteki kadar yüksek oranda değil. Bunun dışında solunum yolu, fiziksel temas, cinsel ilişki gibi yollarla da bulaşabilmektedir.

Önlem almak amacıyla maske takmaya devam etmek, çatal, bıçak gibi eşyaları ortak kullanmamak, hastalığı olan kişilerle öpüşüp sarılmamak, havlu, çarşaf, battaniye gibi eşyaları hasta kişilerle ortak şekilde kullanmamak gerekmektedir.

Bu virüste COVID-19’daki asemptomatik (belirti göstermeyen, taşıyıcı) vakaların aksine çeşitli semptomlar ortaya çıktığından insanlar hasta olduklarını anlayabilmekte ve karantina süreçlerini başlatarak bulaş riskini düşürebilmektedir. Çiçek hastalığı dünyadan yok olduğu ve monkeypox ender olarak görüldüğü için sık bir şekilde aşılama işlemi yapılmamaktadır. Ayrıca şu an için belirli bir oranda koruma sağlayan çiçek aşısı haricinde etkili bir korunma yöntemi bulunmamaktadır. Yurt dışındaki ülkelerde salgının gözlemlendiği yerlerde bölgesel olarak aşı uygulama işlemleri gerçekleştirilebilmektedir. Onaylanmış bir tedavisi henüz olmasa da, DNA virüsü olduğundan gerekli durumlarda FDA onayı olmaksızın iyi geleceği düşünülen antiviral ilaçların uzman kontrolünde deneysel kullanımı söz konusu olabilmektedir.

Monkeypox Virüsü Yeni Bir Pandemiye Neden Olur mu?

COVID-19’daki gibi bir pandeminin olması çok düşük bir ihtimal olarak değerlendirilmektedir. Bu ihtimalin gerçekleşmiş olacağını ele alacak olsak bile, Sars-CoV-2 virüsüyle ilk tanıştığımızda karşılaştığımız virüs halihazırda bildiğimiz bir virüs değildi. Yeni bir virüs olduğundan aşı üretebilmemiz için ayrıca zaman harcanması gerekmekteydi. Monkeypox’ta ise durum böyle değil. Virüs yaklaşık 70 yıllık bir geçmişe sahip bilinen bir virüs olmakla beraber, halihazırda aşısı olan bir hastalıktır. Ayrıca semptomların görünmesi, insanların hastalandıklarını anlamasını sağladığından kovid olan hastaların aksine sinsice değil önlem alınabilecek şekilde yayılım göstermektedir. Bu nedenlerle son yıllarda yaşadığımız gibi kapanmaların ve büyük çaplı karantinaların bu virüs ile beraber yeniden yaşanma ihtimalinin neredeyse hiç olmadığını söylemek mümkün.

Virüs hakkında bilgi edinmeye devam etmek için bu içerikte de kaynak olarak yararlandığımız Virolog Dr. Semih Tareen’in videosuna göz atabilirsiniz 👇

+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
Bu içeriği paylaşın

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top