Kahvelerin Gücü Adına! Kahvenin Vücudunuza Olan Faydaları

Buram buram kokan kokusuyla damağımızı şenlendiren tadıyla batıda sabahların; doğuda ikindilerin gözdesi, içildi mi 40 yıl hatırı olan vazgeçilmez lezzet kahve, iki türe sahiptir: Arabica ve Robusta. Arabica kahvesi, Coffea arabica bitkisinden elde edilen çekirdeklerden üretilirken Robusta kahvesi, Coffea canephora adlı bitkinin çekirdeklerinden üretilmektedir. Orta çağlardan günümüze kadar ulaşan bu içecek, ilk zamanlar keyif amacıyla içilmiş olsa da ilerleyen zamanlarda sağlığa faydaları nedeniyle içilmeye devam edilmiştir. Günümüzde genellikle iş performansını arttırmak, uykuyu geciktirmek ve daha enerjik olabilmek gibi amaçlarla içilmektedir.

Kahve denince aklımıza hemen kafein gelir. Kafein kahvenin içeriğinde bulunan biyoaktif bir bileşiktir. Geniş kimyasal fonksiyon ve yapıya sahip bileşik (biyoaktif bileşik) olan kafein, fiziksel performansı arttırmakta, uyku ihtiyacını geciktirmekte, metabolizmayı hızlandırmaktadır. Nörolojik rahatsızlıkların, tip 2 diyabetin, karaciğer hastalıklarının görülme olasılığını azaltmaktadır.

Karbonhidrat, lipit, azot bileşikleri, vitamin, mineral (K, Mg, Mn, CR), alkaloid ve fenolik bileşikleri de içeren kahve, birden fazla hastalığın oluşumuna engel olabilmektedir. Araştırmalarına devam edilen alzheimer, siroz, parkinson, dementia, tip 2 diyabet, bazı kanser hastalıklarının görülme olasılığını azalttığı yönündeki bulgular kahvenin sağlık açısından önemini bildirmektedir.

Vücudumuzda sürekli metabolik faaliyetler sürdürülmektedir. Metabolik faaliyetler sonucu vücudumuzda serbest radikal adı verilen atomik olarak eksik ya da fazla elektrona sahip atomlar oluşur. Bu atomlar sürekli hareket halinde ve bağlanabilecekleri bir atom, bileşik arayışı içindedirler. Olması gereken düzeyde serbest radikalin kontrolü sağlanamadığında bu yapılar sağlıklı hücrelere, proteinlere, DNA ‘ya zarar verebilmektedir. DNA’ya verdiği zararlar onarılmaz ise mutasyonlara sebep olabilir ve kansere yol açabilir. Alzheimer, parkinson, dementia gibi hastalıkların oluşumunu serbest radikaller arttırmaktadır. Kahve içeriğindeki antioksidan özelliği gösteren bileşikler ise bu hastalıkların oluşumunu önlemektedir.

Tip 2 diyabet pankreasın insülin üretiminin yetersiz olması ya da sağlanan insülinin yeterli olarak kullanılamaması hastalığıdır. Hayvan denekler üzerinde gerçekleştirilen deneyler, kahve içeriğinde bulunan ve antioksidan özellik gösteren klorojenik asitlerin karaciğerden glikoz çıkışını azaltarak kandaki glikoz seviyesini düşürüp insülinin işlevini yerine getirdiğini göstermektedir. Bu sayede tip 2 diyabetin tedavisinde klorojenik asitin kullanılabileceği düşünülmektedir.

Kahvenin sağlığa oldukça yararlı bir içecek olması düşüncesi, yapılan araştırmalar ve deneyler sonucunda daha da kuvvetlenmektedir. Çeşitli hastalıkların görülme olasılığını düşürmesi deneklere yapılan deneylerle çok net fark edilebilmekte fakat bunu sağlayan mekanizması henüz bilinmemektedir. Çalışmalarına devam eden bilim adamları, kahve içeriğindeki bileşenlerin bazı hastalıkların tedavisinde de kullanılabileceğini düşünmektedir. Geçmişten geleceğe umut verici gelişmelerin kahramanı kahveyi tüketmeye devam ediyoruz, devam edeceğiz…


Kaynak

1. Wierzejska, R. (2017). Can coffee consumption lower the risk of Alzheimer’s disease and Parkinson’s disease? A literature review. Archives of Medical Science, 3, 507–514. doi:10.5114/aoms.2016.63599

2. Gökcen, B. B., & Şanlier, N. (2017). Coffee consumption and disease correlations. Critical Reviews in Food Science and Nutrition, 1–13. doi:10.1080/10408398.2017.1369391 

3. Socała, K., Szopa, A., Serefko, A., Poleszak, E., & Wlaź, P. (2020). Neuroprotective Effects of Coffee Bioactive Compounds: A Review. International Journal of Molecular Sciences, 22(1), 107. doi:10.3390/ijms22010107

4. Higdon, J. V., & Frei, B. (2006). Coffee and Health: A Review of Recent Human Research. Critical Reviews in Food Science and Nutrition, 46(2), 101–123. doi:10.1080/10408390500400009

5. Schubert, M. M., Irwin, C., Seay, R. F., Clarke, H. E., Allegro, D., & Desbrow, B. (2017). Caffeine, coffee, and appetite control: a review. International Journal of Food Sciences and Nutrition, 68(8), 901–912. doi:10.1080/09637486.2017.1320537 

6. Mejia, E. G. de, & Ramirez-Mares, M. V. (2014). Impact of caffeine and coffee on our health. Trends in Endocrinology & Metabolism, 25(10), 489–492. doi:10.1016/j.tem.2014.07.003 

7. Dórea, J. G., & da Costa, T. H. M. (2005). Is coffee a functional food? British Journal of Nutrition, 93(06), 773. doi:10.1079/bjn20051370 

8. Murat Kantarcıoğlu, Gülşen Yıldırım, Pınar Akpınar Oktar, Serpil Yanbakan, Zeynep Büşra Özer, Deniz Yurtsever Sarıca, Serpil Taşdelen, Emel Bayrak, Dilara Fatma Akın Balı, Seçkin Öztürk, Kamil Can Akçalı, Üstün Ezer, Ahmet Emin Kürekçi.Coffee-Derived Exosome-Like Nanoparticles: Are They the Secret Heroes?, 2022, DOI: 10.5152/tjg.2022.21895

+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
Bu içeriği paylaşın

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top