‘Ezber Bozan’ Yeni Bir Teknik ile İnsan Hücreleri Taşıyan Fareler Üretildi!

Reklam

Bilim insanları, insan-hayvan kimera üretiminde ezber bozan bir yöntem geliştirdi. Araştırmacılar hamile farelerin amniyotik sıvısına insan hücreleri enjekte ederek, bazı organlarında insan hücreleri barındıran yavru fareler geliştirmeyi başardı. Bu beklenmedik ama pratik yöntem, doğan farelerin bağırsak, karaciğer ve beyinlerinde insan hücrelerine rastlanmasına yol açtı. Ancak araştırmacılar, yöntemin tıbbi anlamda kullanılabilir hale gelmesi için insan hücrelerinin bu organlarda çok daha yüksek oranlarda çoğalmasının gerektiğini vurguluyor.

İnsan-Hayvan Kimera Araştırmalarında Yeni Bir Dönem

İnsan-hayvan kimera çalışmaları, hem bilimsel açıdan büyük bir potansiyel taşıyor hem de etik tartışmalara yol açan bir alan. Bu tür çalışmalarda, insan kök hücreleri hayvan embriyolarına entegre edilerek insan dokularının gelişimi inceleniyor. Uzun vadede bu araştırmaların amacı, insan organlarını hayvanlar içinde büyüterek nakil için uygun hale getirmek.

Reklam

12 Haziran’da Hong Kong’da düzenlenen Uluslararası Kök Hücre Araştırmaları Derneği (ISSCR) toplantısında sunulan yeni teknik, Tokyo Bilim Enstitüsü’nden kök hücre uzmanı Hideki Masaki’ye göre alanda “oyunun kurallarını değiştirici” nitelikte olabilir. Ancak araştırma henüz hakemli bir dergide yayımlanmamış durumda.

Organoidlerle Yöntemin Gücü Artırılıyor

Geleneksel kimera üretiminde insan kök hücreleri doğrudan hayvan embriyolarına enjekte ediliyor. Ancak bu yöntemle insan hücrelerinin büyük kısmı ya hayatta kalamıyor ya da vücut içinde yayılıp etkisiz hale geliyor. Ayrıca kullanılan pluripotent hücreler, vücuttaki her hücre türüne dönüşebilme potansiyeline sahip oldukları için, kontrol edilmesi oldukça güç bir süreç doğuruyor.

ABD Houston’daki Teksas Üniversitesi MD Anderson Kanser Merkezi’nden biyomedikal mühendisi Xiling Shen ve Los Angeles’taki Terasaki Biyomedikal İnovasyon Enstitüsü’nden gelişim biyoloğu Qiang Huang, bu süreci daha verimli hale getirmek için hücreleri organoid formunda hazırlamaya karar verdi. Organoidler, laboratuvar ortamında geliştirilen 3 boyutlu doku modelleridir ve gerçek organ yapılarının küçük ölçekli birer kopyası olarak işlev görürler.

Reklam

“Çılgın” Ama Umut Veren Bir Deneme

Araştırma ekibi, bağırsak, karaciğer ve beyin dokularına karşılık gelen insan organoidlerini geliştirip, bunları embriyo gelişiminin erken aşamasındaki farelerin amniyotik sıvısına enjekte etti. Shen, “Embriyonun zarını bile delmeden hücreleri içeri verdik,” diyor. Gebelik süreci doğal şekilde ilerleyerek fare yavruları dünyaya geldi.

Beklenenin ötesinde, insan hücreleri yalnızca ait oldukları organa yöneldi: bağırsak organoidleri bağırsaklara, karaciğer organoidleri karaciğere ve beyin organoidleri beynin korteks bölgesine yerleşti. Doğumdan bir ay sonra yapılan analizlerde, bazı farelerin bağırsak hücrelerinin yaklaşık %1’inin insan kaynaklı olduğu tespit edildi. Karaciğer ve beyinde ise bu oran daha düşüktü. Shen, başarı oranlarının şu an için düşük olduğunu ancak artırmak için çalıştıklarını belirtiyor.

Reklam

Hücreler Sadece Hayatta Kalmadı, İşlevsel de Oldu

En çarpıcı bulgulardan biri, bu insan hücrelerinin işlevlerini yerine getirmeye başlaması oldu. Örneğin, insan karaciğer hücreleri insan albümini üretmeye başladı. İki ay sonra yapılan testlerde bu hücrelerin hâlâ farelerde aktif olduğu gözlemlendi. Shen, “Oldukça kararlı hücreler,” diye ekliyor.

Tokyo’dan Masaki’ye göre bu sonuçlar şaşırtıcı: “Organoidler fetüs içinde yüzüp embriyoya kendiliğinden girmiş gibi görünüyorlar.”

Reklam

Etik Sınırlar ve Geleceğe Dair Sorular

Stanford Üniversitesi’nden kök hücre biyoloğu Hiromitsu Nakauchi de bu yöntemin sadeliğine dikkat çekerek, kendi laboratuvarında denemeyi düşündüğünü söylüyor. Ancak insan hücrelerinin özellikle beyin gibi organlara yerleşmesi, bazı etik kaygıları gündeme getiriyor. Özellikle insan benzeri bilişsel kapasitenin oluşma ihtimali, sınırların nerede çizileceği sorusunu ortaya çıkarıyor. Şimdilik Shen, beyin dokusundaki insan hücre oranının çok düşük olduğunu, ancak bu oranın artması durumunda yeni tartışmaların kaçınılmaz olacağını belirtiyor.

Reklam

Bu konu hakkında sizin düşünceleriniz neler? Aşağıdaki yorumlar bölümünde fikirlerinizi bizimle paylaşmayı unutmayın. Benzer içerikler için Moletik ana sayfasını ziyaret edin.

Reklam


Kaynak
Mallapaty, S. Mice with human cells developed using ‘game-changing’ technique. Nature (2025) doi:10.1038/d41586-025-01898-z.

+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
Bu içeriği paylaşın
Reklam
Reklam

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top
Reklam