Ribozom Nedir? Ribozom ne anlama geliyor? Kelimenin kökeni nedir?

Ribozom, Ribosome
Latince

Ribozom kelimesi, İngilizce “ribosome” kelimesinin Türkçe’deki karşılığıdır. “Ribosome” kelimesi ise Latince kökenlidir. Latincedeki “rib” (kenar) ve “soma” (beden) kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur. Ribozom terimi, 1955 yılında bilim insanları George Emil Palade, Philip Siekevitz ve Keith R. Porter tarafından kullanılmaya başlanmıştır. Bu isimlendirme, elektron mikroskobu kullanarak hücre içerisinde gözlemlenen ve protein sentezinin gerçekleştiği organelleri tanımlamak amacıyla ortaya atılmıştır.

Ribozom Nedir? Ribozomlar, hücrelerde protein sentezinin gerçekleştiği organellerdir. Proteinler, hücrelerin temel yapı taşları ve işlevsel bileşenleridir. Ribozomlar, protein sentezini gerçekleştirerek genetik bilgileri RNA moleküllerinden protein moleküllerine çevirirler.

Ribozomlar, çeşitli organizmalarda (bakteriler, arkealar, ökaryotlar) bulunan evrimsel olarak korunmuş yapılar olarak kabul edilir. İki ana tipte ribozom vardır: serbest ribozomlar ve bağlı ribozomlar (Polizom). Serbest ribozomlar sitoplazmada serbestçe dolaşırken, bağlı ribozomlar endoplazmik retikulum (ER) üzerinde yer alır.

Ribozomlar, ribonükleik asit (RNA) ve proteinlerden oluşan büyük moleküler komplekslerdir. Bu kompleksler, iki alt birimden oluşur: büyük ribozom alt birimi (50S alt birimi) ve küçük ribozom alt birimi (30S alt birimi). Prokaryotlarda 50S ve 30S alt birimlerinin birleşmesiyle 70S ribozom oluşurken, ökaryotlarda 60S ve 40S alt birimlerinin birleşmesiyle 80S ribozom oluşur. Bu alt birimler, proteinlerden oluşan çeşitli yapısal ve katalitik bileşenler içerir.

Ribozomlar, protein sentez sürecinde önemli roller üstlenir. Protein sentezi, DNA’nın bilgilerinin RNA aracılığıyla proteinlere çevrilmesi sürecidir. Bu süreç, transkripsiyon ve translasyon adı verilen iki aşamada gerçekleşir. Transkripsiyonda, DNA’nın bir bölümü, ribozomlar tarafından okunabilecek bir RNA molekülü olan mesajcı RNA (mRNA) olarak kopyalanır. Daha sonra translasyon aşamasında, ribozomlar mRNA’yı kullanarak amino asitleri birleştirerek proteinlerin sentezini gerçekleştirir.

Ribozomlar, amino asitleri doğru sırayla birleştirmek için transfer RNA (tRNA) moleküllerini kullanır. tRNA molekülleri, spesifik amino asitleri taşır ve ribozomlar tarafından tanınır.

Ribozomlar, mRNA üzerindeki kodonları (nükleotid üçlüleri) tRNA’daki antikodonlarla eşleştirir. Bu eşleşme, ribozomun amino asitleri doğru sırayla birleştirerek polipeptit zincirini oluşturmasını sağlar.

Ribozomlar ayrıca ribozomal RNA (rRNA) adı verilen özel bir tür RNA içerir. rRNA, ribozomun yapısal bileşenlerini oluşturur ve protein sentezinde katalitik fonksiyonundan sorumludur.

rRNA, ribozomun büyük ve küçük alt birimleri arasında yapısal bağlantıyı sağlar. Ayrıca ribozomun katalitik aktivitesine katkıda bulunur ve peptit bağının oluşumunu kolaylaştırır.

Ribozomlar, protein sentezi sürecinde bazı ilaçların hedefi olabilir. Antibiyotikler, özellikle bakteriyel enfeksiyonlarda kullanılan bazı ilaçlar, ribozomların işlevini bozarak bakterilerin büyümesini ve çoğalmasını engeller. Örneğin, streptomisin ve tetrasiylin gibi bazı antibiyotikler, bakteriyel ribozomlara bağlanarak protein sentezini durdururlar.

Daha fazlası için Moletik Sözlük‘ü takip etmeyi unutmayın!

#Ribozom #Ribosome #ProteinSentezi #Protein #RNA #Polizom #PeptitBağı #Latince

+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
Bu içeriği paylaşın

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top