ABD Enerji Bakanlığı’nın Brookhaven Ulusal Laboratuvarı’nda çalışmalarını sürdüren bilim insanları, SARS-CoV-2 zarf proteininin moleküler modelini yayınlamışlardır. Akciğer zarını korumakla görevli insan proteinleri ile söz konusu zarf proteinlerinin nasıl etkileşime girdiğini açıklayan bu model, Nature Communications dergisinde kendine yer bularak virüsün akciğer hasarındaki rolünün anlaşılmasında rol oynamıştır. Bulguların COVID-19 ilaç çalışmalarını hızlandırabileceği öngörülmektedir.1
SARS-CoV-2 virüs-konakçı ilişkisinde protein tanıma mekanizmasının yapısal temelini anlamak amacıyla, insanda hücre bağlantı proteini olan PALS1 ve SARS-CoV-2 viral zarf proteinin (E) kompleks yapısını saptamak için kriyojenik elektron mikroskopisi (cryo-EM) kullanılmıştır. Raporlanan yapının gösterdiği üzere E’nin C terminalinde yer alan DLLV motifi, PALS1’in PDZ ve SH3 domainlerinde yer alan ve özellikle hidrofobik karakter gösteren rezidülerin oluşturduğu cep yapısını tanımaktadır. Yapısal analizde viral E proteininin, akciğer epitel hücrelerinin bağlantı bölgelerinden PALS1’i topladığı gözlenmiştir. Ayrıca yapı, E virülansını azaltmak amacıyla PAL1-E etkileşimini ortadan kaldırabilen peptit ve küçük molekül inhibitörlerine yönelik yeni hedefler sunmaktadır.2
Ciddi Akut Solunum Yolu Sendromu Koronavirüs 2 (SARS-CoV-2), insan sağlığını ve küresel ekonomiyi olumsuz etkileyen COVID-19 pandemisinin sorumlu etmenidir. Virüs, 3 milyondan fazla ölüme ve 160 milyondan fazla vakaya yol açmıştır. Ölümlerin çoğuna, akut solunum sıkıntısı sendromu ve virüs kaynaklı hiperimmün tepkilere bağlı doku hasarı neden olmaktadır.3
SARS-CoV-2 ve SARS-CoV-1 genomları; tutunma, bırakma ve viral hayat döngüsünün virülans fazları için kritik öneme sahip olan küçük bir zarf proteinini (E) kodlar.4 E, iki ayrı domaine sahip 75 aminoasit rezidüsünden oluşmaktadır: C-terminali domaini ve onun tarafından takip edilen transmembran (TM) N-terminali domaini. Çok işlevli olan E, viral etkileşimi sağlamak için viral membran proteiniyle (M) işbirliği yaparak membran eğimini indüklemektedir. Bu yapısal işlevinin yanı sıra, gözenek oluşturan TM domainiyle NLRP3 enflamasyonunu aktive etmek5 ve C-terminal domainiyle PDZ bağlamak gibi konakçının bağışıklık tepkilerine müdahale eden rolleri vardır6,7. SARS-CoV-2 E TM domaini, SARS-CoV-1 ile benzer olarak pentamerik iyon kanalı yapısı oluşturmaktadır8,9. Yine de muhtemelen yeterince stabil bir yapı olmaması nedeniyle C-terminal domaini iyi tanımlanmış bir yapıya sahip değildir2.
İnsanlarda bir veya daha fazla PDZ domainini kodlayan ~150 farklı protein vardır. Bu PDZ domainleri 80-110 aminoasit rezidüsüne sahip olup insanların bağışıklık sistemi yanıtlarını, birçok fizyolojik ve patolojik aktiviteyi yönetmek için elzemdir. Hücre bağlantılarında yer alan ve PDZ domaini içeren proteinler, çeşitli virüsler tarafından virülanslarını arttırmak amacıyla gasp edilmektedir10. Hem SARS-CoV-2 hem de SARS-CoV-1 E proteinleri, C terminalinde birer PDZ bağlama motifi (PBM) barındırmaktadır. Aslında mekanizma tam anlamıyla bilinmese de PBM ve PALS1 etkileşimi bize E’nin PALS1’in aslında bulunduğu hücre birleşiminden, E’nin yer aldığı endoplazmik retikulum-golgi ara bölgesine (ERGIC) yer değiştirdiğini ve bu şekilde viral birleşmeyle olgunlaşmanın gerçekleştiğini anlatmaktadır.6
PALS1; Crumbs, PALS1 ve PATJ’den oluşan bir apikal hücre polarite kompleksinin ayrılmaz bir parçasıdır.11 Fizyolojik koşullarda PALS1, Crumbs C-terminaliyle (Crb-CT) PSG kısmı aracılığıyla12 ve PATJ N-terminal L27 domainiyle etkileşmektedir13(Şekil 1a). SARS-CoV2 ile enfekte olan akciğer epitelinde virüs genomunun replikasyonu ve transkripsiyonunun yapılması, viral birleşme ve tomurcuklanma için ERGIC bölgesinde bulunan E proteini miktarını arttırmaktadır14. E ve PALS1 arasındaki belli etkileşimlerin PALS1’i virüslerin lokalize olduğu bölgeye topladığı ve bu şekilde polar kompleksle vasküler yapıyı bozabileceği öne sürülmektedir.6 Bunun sonucunda epitel hücrelerinin bağlantıları gevşeyerek sızdırmaya başlamaktadır. Sızdıran bağlantılar viral yayılmayı, sıvı akışını ve monositlerle nötrofiller gibi bağışıklık hücrelerinin alveolar boşluklara dolmasını teşvik edebilmektedir(Şekil 1b). PALS1’e ek olarak E, syntenin7, ZO-11315 ve diğer hücre bağlantı proteinlerini içeren PDF ile etkileşime girmektedir.16Akciğer epitel hücrelerinin bağlantı proteinlerinin yer değiştirmesi vasküler sızıntıya, alveolar hasara, sitokin fırtınası başlangıcına ve akut solunum yolu sıkıntısına (ARDS) olabilmektedir. Sonuç olarak yaşlılar ve altta yatan koşulları olan hastaların durumu ölümle sonuçlanabilmektedir.4
E’nin içerdiği PBM’de, SARS-CoV-2 ve SARS-CoV-1 arasında korunmuş olan 4 rezidü (DLLV) vardır. PBM’siz mutantlar zayıf ya da ölü olduğu için motifin virülansta kritik rol oynadığı anlaşılmaktadır.7,17 Yapısal bilgi eksikliği, E aracılı virülansın mekanizmasını protein-protein etkileşimi bakımından anlaşılmasını zorlaştırmaktadır. Bu çalışmada E proteininin C-terminalinde yer alan PBM ile PALS1’in PDZ ve SH3 alanlarının etkileşim mekanizması aydınlatılmak için PALS1-E kompleksinin yapısı tanımlanmıştır.2
PSG-Ec18 Kompleksinin Üretimi
PALS1, ikisi N-terminal L27 domaini ve üçü PDZ, SH3 ve GK’dan oluşan (PSG olarak adlandırılır) C-terminal domaini olmak üzere beş domain barındırmaktadır. Protein kararlılığı arttırılmak için SH3 ve GK domainleri arasında tekrar olmadan PSG (236-675 rezidüleri) ekspresyonu ve saflaştırılması yapılmıştır(Şekil 2a). Eksprese edilen protein, Ni-NTA (nikel nitrilotriasetik asit) eğilimli reçineler ve ardından boyut dışlama kromatografisi (SEC) ile saflaştırılmıştır(Şekil 2b). SEC yöntemiyle PSG’nin çoğunun dimer olduğu analiz edilmiştir2(Şekil 2c).
PALS1 PSG ve SARS-CoV-2 E C-terminal domaininin yapısal temelini çalışmak için PBM içeren 18 aminoasitlik bir E C-terminal peptidi (Ec18) sentezlenmiştir. İkisi arasındaki bağlanma eğilimini kontrol etmek için PSG bir floresan boya kullanılarak etiketlenmiş ve Ec18 seyreltisi kullanılarak titre edilmiştir. Mikro ölçekli termoforez (MST) yöntemiyle yapılan analizin sonucunda Kd, 11.2 µM olarak belirlenmiştir(Şekil 2d). Ölçülen değer Kd, 40 µM olarak 10 aminoasitlik peptitle PDZ alanının kullanımıyla gözlenen bağlanma eğilimi için tutarlıdır. Ec18 ve PSG arasındaki düşük eğilim nedeniyle yüksek oranda Ec18 kullanılmıştır.2
Yapıyı Belirleme
PSG-Ec18 kompleksi, tek partikül cryo-EM ile analiz edilmiştir. Ek görünümler elde etmek için deterjan taraması yapılmış ve %0,05 CHAPS eklenmesinin birden çok görünüm sağladığı anlaşılmıştır(Şekil 1b,e). Tekrarlayan 2D ve 3D sınıflandırmalar ve iyileştirmeler, CTF’nin ve Relion3 ve CryoSPARC’la Bayes cilanın(Şekil 3) uygulanmasıyla 3.65 Å(Şekil 1c) yapılandırması sonucuyla elde edilmiştir.2
PSG–Ec18 Kompleksinin Yapısı
Çözülen yapı bir PSG dimeri ve tek Ec18 içermektedir(Şekil 2a). Bir PSG monomerinde PDZ, SH3, ve GK domainleri gözlenmekteyken diğer monomerde PDZ domaini kaybolmuştur. Bu 3D sınıflandırmada eksik PDZ alanında düzensiz bir bölgeye rastlanmıştır ve bu durum PSG-Ec18 etkileşimlerinin geçici ve dinamik olduğunu düşündürmüştür2(Şekil 3).
Elde edilen yapıda Ec18, PDZ ve SH3 alanlarının arasındaki hidrofobik cep yapısına PBM (72DLLV75)(Şekil 2b, c) ile yerleşmiştir.2
Yapının PSG–Crb-CT Kompleksiyle Karşılaştırılması
Ec18 ve PALS1’in bağlanma eğilimi, PALS1’in fizyolojik ligandı olan Crb-CT ile olan etkileşiminden daha zayıftır12. Bu nedenle viral E proteini, PALS1’e bağlanma veyerleşme için Crb-CT ile rekabet eder6. Ec18-PALS1 etkileşiminin yapısal temelini ve bunun virülansla olan ilgisini anlamak için bu kompleks, PSG-Crb-CT kompleksinin (PDB kodu 4WSI) X-ışını yapısıyla karşılaştırılmıştır. Ec18 yalnızca PDZ ve SH3 domainleriyle etkileşim gösterirken Crb-CT üç domainle de etkileşmektedir. PSG–Ec18 ve PSG–Crb-CT yapılarının hizalanmalarına bakılarak Crb-CT terminal izolösininin PDZ cep yapısına derin bir şekilde saplanmış olduğu anlaşılmaktadır2. SARS CoV-2 varyantları konakların evrimi sonucunda viral uygunluk ve virülans kazanmak amacıyla PBM’de (72DLLV75) mutasyonlar geçirmişlerdir18,19. Bu nedenle Crb-CT ve viral PBM mutasyonları içeren bir hibrit peptit inhibitörünün PALS1-E etkileşimlerini zayıflatacağı ve E aracılı virülansı bastıracağı öngörülmektedir2.
Sonuç
İnsanda E proteini bulunduran yedi çeşit koronavirüs vardır (hCoVs). Ancak yalnızca üçü (SARS-CoV-1, SARS-CoV-2, ve MERS-CoV) E aracılı virülansa sahiptir4. Yedi hCoV E proteinin çoklu dizi analizi hepsinin terminal hidrofobik rezidü sahibi olduğunu göstermiştir. En güçlü virülansa sahip olan SARSCoV-1 ve SARS-CoV-2, dört rezidülü PBM dizisi DLLV’yi barındırmaktadır. DLLV motifi MERS-CoV ve diğer hCoV türlerinde görülmemektedir. Yapıda da görülebilen, DLLV motifinden hemen önceki rezidüler, Ec18 esnekliğini, çözünürlüğünü ve PALS1’e olan eğilimi modüle edebilmektedir. Bu nedenle, araştırmacılar, E aracılı PDZ bağlanmasını ve virülansı azaltmak için daha uzun peptitler tasarlamayı ve geliştirmeyi önermektedirler2.
Kaynak
1. Wang, L. How COVID-19 wreaks havoc on human lungs. 19–22 (2021).
7.Jimenez-Guardeño, J. M. et al. The PDZ-binding motif of severe acute respiratory syndrome
10.Christensen, N. R. et al. PDZ Domains as Drug Targets. Adv. Ther. 1800143, 1800143 (2019).
Yazınızı çok beğendim bu aralar ilgilendiğim bir konuydu akıcı ve anlaşılır olmuş
Beğenmenize çok sevindim, bu türden daha fazla içerik için takipte kalın.