Bugünlerde dünyaca gündemimizden ne yazık ki bir türlü düşmeyen ülkemiz de dahil olmak üzere birçok ülkede meydana gelen orman yangınları günlerdir etkisini sürdürüyor.
Ülkemizin güneyinde bulunan başta Antalya olmak üzere birçok ilde çıkan orman yangınları sonucu oluşan tahribatın ne kadar olduğu hala net olarak bilinemiyor. Söndürme çalışmaları devam eden ormanlarımızda bulunan ağaçların çoğunluğunun Kızılçam ağaçlarından meydana geldiği biliniyor.
Peki yanan ormanları hemen ağaçlandırmak ne kadar doğru? Gelin bu sorunun cevabına beraber bakalım.
Orman yangınlarından sonra genellikle ilk planlanan faaliyetlerden biri, bu alanları yeniden ağaçlandırmaktır. Yeniden ağaçlandırma , yangın gibi bir olayın ardından daha önce ormanlık olan bir alanda yeni bir ağaç standı oluşturma işlemidir. Orman yangınları sonrasında hemen gündeme gelen “derhal ağaçlandırma” ve yanan yerlere “yangına dayanıklı ağaç dikimi” yapılması aslında uzmanların karşı olduğu bir olay. Bunun nedeni, yanan yerlerin yerine bilinçsiz dikilecek başka türdeki fidanların “genetik kirlenme”ye yol açabilmesi.
Bu konu hakkında TEMA Vakfı Genel Müdür Yardımcısı Dr. Hikmet Öztürk, yangın sonrası yapılacak en önemli şeyin restorasyon olduğunu ve bu şekilde ormanların eski haline getirilmesinin gerektiğini vurguladı. Böylece arazi tahribatının da önüne geçirebileceğini ekledi. Yanan bölgelere yangına dayanıklı ağaç dikilmesi gerektiğini düşünenlere de “Yanmasa da kesip zeytin, ceviz dikseniz ne olurdu?’ Bu da arazi tahribatıdır. Bu o alanı orman olmaktan çıkarmak, tarım alanına dönüştürmektir. Yani siz orman alanınızı kaybetmiş, tarım alanınızı çoğaltmış olursunuz. O zaman niye ormanın yandığına üzülüyorsunuz? Yangına dayanıklı ağaç dikmekte yine arazi tahribatıdır. Ayrıca yanmayan ağaç diye bir şey de yok.” diyerek cevap vermiş oldu.
Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü Ekoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Çağatay Tavşanoğlu verdiği açıklamalarda, orman yangının olduğu bölgelerde yangın sonrası alanların kendi haline bırakılmasının doğal yenilenme olduğunu ağaçların bulunduğu bir alanı yeniden bitkilendirme işini doğanın kendisinin halletmesine izin verilmesinin biyoçeşitlilik açısından yapılacak ilk adım olduğunu vurguladı.
Ayrıca bölgedeki bulunan kızılçamlar hakkında, kızılçamların milyonlarca yıldır yangına maruz kalması nedeniyle kozalaklarının kapalı tutma özelliğinin varlığından böylece tohumlarını koruma özelliğinin olmasından bahsetti. Yangn sonrası bu tohumların açılıp alana dağıtılması sonucu ormanın yenilenmesinin mümkün olduğunu ve doğal dengenin bu şekilde olduğunu da belirtti.
Kaynak
DW haber, Adnan Ağaç, (04.08.2021) Ormanlar yanıyor: Yeşile dönüş mümkün mü?
Anadolu Ajansı, Merve Yıldızalp, (06.08.2021) Yanan ormanlar için ‘doğal yenilenme’ önerisi
Bilgilendirici güzel bir yazı olmuş çok beğendim başarılarının devamını dilerim…