Ototomi, hayvanların bir veya birden fazla uzvunun stres altında kendi kendine düşmesidir. En çok gözlemlenen ototomi davranışı ise kuyruk bırakmadır (kaudal ototomi). Özellikle Reptilia (sürüngenler) sınıfından kertenkeleler, kuyruk bırakma davranışını av olma riskine karşı bir anti-predatör mekanizması olarak kullanırlar. Popüler kültürde de ototomi, özellikle kertenkele ve benzeri hayvan karakterlerinin kuyruklarını feda ederek tehlikelerden kaçmalarıyla sıkça işlenir. Animasyonlardan video oyunlarına, belgesellerden çizgi romanlara kadar farklı mecralarda bu davranış, hem dramatik bir öğe hem de hayatta kalma metaforu olarak karşımıza çıkar.
Ototomi, bir evrimsel adaptasyon sonucu ortaya çıkmıştır ve başarılı bir ototomi sonrası en önemli adımlardan biri, kaybedilen uzuvun yeniden oluşumudur (rejenerasyon). Bazı türlerde bu yenilenme oldukça hızlı gerçekleşir; bu hızlı rejenerasyon, günlük yaşamda sağlam ve işlevsel bir kuyruğun önemini gösterir. Kertenkeleler ve diğer omurgalılarda, rejenerasyon son derece düzenli bir süreçtir; hem gelişim sırasında kullanılan programlar hem de rejenerasyona özgü mekanizmalar kullanılarak, kaybedilen kuyruğun yapısını ve işlevini yeterince geri kazandırmak için gerekli doğru hücre tipleri ve düzenleri oluşturulur.
Bir organizma vücudunun bir parçasını koparma yeteneğini geliştirdikten sonra, doğal seçilim bu uzuv üzerinde etkili olabilir ve ototominin etkinliğini (yani sağladığı faydayı artırma) ya da verimliliğini (yani maliyetini azaltma) geliştirebilir. Bu da, bazı ototomiye uygun uzuvların neden bu kadar ayrıntılı özelliklere sahip olduğunu açıklayabilir.
Ototomik Uzuvların Ayrıntıları
- Parlak renklenme : Bazı kertenkele kuyrukları.
- Uzama: Bazı türlerde kuyrukların olağanüstü uzunluğu.
- Kopma sonrası hareket: Kopan parçanın titremesi, çırpınması.
- Davranışsal yönlendirme: Saldırı öncesi (pre- attack) uzuvlarını sallayarak saldırıları bu bölgeye çekmesi.
Araştırmacılara göre bu özelliklerin evrimsel baskılarla nasıl şekillendiğini anlamak oldukça heyecan verici bir alan.

Evrimsel Bakış Açısı
Ototomi yeteneğine sahip türlerin sayısı ve çeşitliliği oldukça dikkat çekicidir; bu çeşitlilik bile tek başına ototominin bağımsız olarak birçok kez evrimleştiğini göstermektedir. Ototomiye uğrayabilen vücut parçalarının işlevi de önemlidir: semenderlerde, yüzme gibi hareket için kritik işlev gören kuyruklara sahip olanlar, kuyruklarını bırakma yeteneğine daha az sahiptir.
Ototominin evrimsel kökenleri tam olarak bilinmemektedir ve bu konuya görece az ilgi gösterilmiştir. Kuramsal olarak, avcıdan kaçmak için vücudun bir parçasını feda etmenin evrimsel olarak iki olası yolu vardır:
- “Ara basamak” hipotezi: Bu görüşe göre ototomi, başlangıçta yaralanmış bir uzuv ya da vücut parçasının maliyetini azaltmak amacıyla ortaya çıkmış, daha sonra ise avcıdan kaçış mekanizması olarak uyarlanmıştır. İlk başta uzvun kopması uzun zaman almış, ancak bu özellik organizmalara yarar sağladığı için (örneğin yaralanma maliyetini azaltma, avcı olmayan tuzaklardan kurtulma) korunmuştur. Ardından doğal seçilim, bu kopmanın hızına etki etmiş ve sonunda organizmaların avcının pençesinden kurtulabilecek kadar hızlı şekilde uzuvlarını bırakabilmelerini sağlamıştır.
- “Hızlı kopma” hipotezi: Bu hipoteze göre ototomi, herhangi bir ara basamak olmaksızın doğrudan avcıdan kaçış amacıyla evrilmiştir. Organizma önce saldırıları vücudun belirli bir kısmına yönlendiren bir savunma özelliği (örneğin sahte kafa, parlak renkli kuyruk) geliştirmiş olabilir ya da doğal olarak saldırıya daha çok maruz kalan bir uzva sahip olmuş olabilir. Seçilim, bu uzvun kolayca kırılmasına yol açmış (başlangıçta bireyin kontrolü olmadan), zamanla da organizmalar kendi uzuvlarını hızlı ve kontrollü biçimde bırakabilecek hale gelmiştir.
Her iki durumda da ototomi, bireye sağladığı avantajlar sayesinde günümüze kadar taşınmış bir özellik olarak kendini göstermektedir ama tabii ki evrimsel süreçte tüm adaptif özelliklerde olduğu gibi, bunun da bir maliyeti bulunmaktadır. En çok bilinen örneğin kertenkele grubu olması sebebiyle, konuyu kertenkele özelinde anlatacağım.

Kertenkelerde Kuyruk Bırakmanın Maliyetleri
1. Enerji ve üreme maliyetleri
- Kuyruğunu yeniden büyütebilen türlerde, ototomi enerji kaynaklarını rejenerasyon ve onarıma yönlendirmeyi gerektirir; bu çoğu zaman büyüme ve üremenin önüne geçer.
- Örneğin, Niveoscincus metallicus türü dişilerinde, vitellojenez sırasında kuyruk kaybı yaklaşık %17,5 daha küçük yavru üretimi ile sonuçlanmıştır. Bu azalma, kopan kuyruk miktarına bağlı değildir; enerji kaynaklarının yeniden yönlendirilmesinden kaynaklanmaktadır.
- Kuyrukta yağ depoları olan türlerde ototomi daha maliyetli olabilir. Örneğin Coleonyx brevis dişileri kuyruk yağ depolarını yumurta üretimi için kullanır; kuyruk kaybı sonrası yumurtalar daha küçük ve düşük enerji içerikli olur.
- Artan besin alımı enerji maliyetlerini bir dereceye kadar telafi edebilir, ancak daha fazla yiyecek aramak avcı riskini artırır.
- Erkeklerde kuyruk kaybı sosyal statüde azalma ile birlikte üreme başarısını düşürebilir (ör. Uta stansburiana).
2. Büyüme ve gelişme maliyetleri
- Kuyruk kaybı, büyüme hızının düşmesine yol açabilir; bu, özellikle genç bireyler için hayatta kalma üzerinde önemli etki yapabilir.
- Örneğin, U. stansburiana yavrularında, kuyrukları yapay olarak koparılan bireyler 1 yıl boyunca daha yavaş büyümüştür, ancak bazı doğal popülasyonlarda bu etki gözlenmemiştir; etkiler kritik gelişim dönemlerinde daha belirgindir.
3. Hareket ve kaçış performansındaki kayıplar
- Kuyruk, denge, ağırlık dağılımı, tırmanma ve yüzme gibi hareket kabiliyetinde önemli bir rol oynar.
- Kuyruk kaybı, çeviklik ve koşu hızını düşürebilir. Örneğin:
- Doğumdan sonraki 48 saatte kuyruk kaybı yaşayan N. metallicus yavrularında sprint hızı %50 azalmıştır.
- Lampropholis guichenoti türü bireylerde koşu hızı 12–15% düşmüştür.
- Podarcis lilfordi bireylerinde kaybedilen kuyruk miktarı ile koşu hızındaki azalma arasında ilişki vardır.
- Ancak etkiler türler arasında değişkendir; bazı türlerde kuyruk kaybı hareket performansını etkilemez veya nadiren pozitif etki yapabilir (Podarcis muralis’te koşu hızı artışı gibi).
4. Uzun vadeli hayatta kalma ve sosyal etkiler
- Kuyruksuz bireyler, sonraki avcı saldırılarına karşı daha savunmasız olabilir; kaçış yetenekleri ve ototomi stratejisini kullanabilme kapasitesi azalabilir.
- Sosyal statü düşüşü, özellikle erkeklerde, daha kötü habitatlarda yaşamak zorunda kalmayı ve dolayısıyla ölüm riskini artırabilir.
- Örneğin, kuyruk kaybı deneysel olarak yapılan U. stansburiana bireylerinin bahar aylarında hayatta kalma oranları, kuyruklu eşlerinden anlamlı şekilde düşüktür.
Yani kuyruk ototomisi, kertenkelenin yaşına ve gelişim aşamasına göre değişen fizyolojik ve davranışsal etkilere sahip olabilir. Kuyruğunu kaybeden genç bir kertenkele, enerjisini yalnızca rejenerasyona değil, aynı zamanda somatik büyümeye de yönlendirmelidir; bu nedenle davranışsal ve fizyolojik değişiklikler gençlerde yetişkinlere göre daha şiddetli olabilir.
Sonuç
Kuyruk bırakma davranışı kertenkeleler ve diğer canlılar için hayatta kalma şansını artıran önemli bir anti-predatör stratejidir. Bununla birlikte, enerji bütçesi, üreme başarısı, büyüme hızı ve lokomotor performans gibi birçok fizyolojik ve davranışsal parametre üzerinde maliyetleri bulunmaktadır. Dolayısıyla, ototomi evrimsel açıdan önemli avantajlar sunmakla birlikte, tamamen risksiz veya maliyetsiz bir adaptasyon değildir. Doğadaki çoğu adaptasyonda olduğu gibi, her avantaj belirli bir maliyet karşılığında şekillenmektedir.
Kaynak
Bateman, P. W., & Fleming, P. A. (2009). To cut a long tail short: a review of lizard caudal autotomy studies carried out over the last 20 years. Journal of zoology, 277(1), 1-14.
Clause, A.R. and Capaldi, E.A. (2006). Caudal autotomy and regeneration in lizards. J. Exp. Zool., 305A, 965-973. https://doi.org/10.1002/jez.a.346
Delfino, M., & Sánchez-Villagra, M. R. (2010, June). A survey of the rock record of reptilian ontogeny. In Seminars in Cell & Developmental Biology (Vol. 21, No. 4, pp. 432-440). Academic Press.
Emberts, Z., Escalante, I. and Bateman, P.W. (2019). The ecology and evolution of autotomy. Biol Rev, 94, 1881-1896. https://doi.org/10.1111/brv.12539
Naidenov, L.A., & Allen, W.L. (2021). Tail autotomy works as a pre-capture defense by deflecting attacks. Ecol Evol, 11, 3058–3064. https://doi.org/10.1002/ece3.7213


