Reklam

Stresliyken Kararlarımızı Nasıl Alırız? Stresin Karar Önyargılarını Artırması: Stres Kaynaklı Düşünme

Reklam

Günlük yaşamda, işte ya da özel hayatta, hepimiz stresli koşullarda karar vermek zorunda kalıyoruz. Trafikte bir anda frene basmak, acil serviste hızlı bir seçim yapmak ya da finansal piyasada saniyeler içinde işlem yapmak… Tüm bu örnekler stresin karar mekanizmalarımızı nasıl etkilediğini anlamak açısından kritik. Son yıllarda yapılan araştırmalar, stresin karar alma süreçlerimizi yalnızca hızlandırmadığını, aynı zamanda önyargıları da güçlendirdiğini gösteriyor. Bu bağlamda öne çıkan “Stres Kaynaklı Düşünmeden Sezgiye Geçiş Modeli” (SIDI), beynimizin baskı altında nasıl çalıştığını açıklamak için önemli bir çerçeve sunuyor.

İki Sistem: Düşünme ve Sezgi

Psikoloji literatüründe karar verme süreci genellikle iki sistem üzerinden açıklanır:

Reklam
  • Sistem 1 (Sezgi): Hızlı, otomatik ve çoğunlukla duygulara dayalıdır. Tehlikeli bir hayvan gördüğümüzde ani korku ve kaçma davranışı buna örnektir.
  • Sistem 2 (Düşünme): Yavaş, analitik ve bilinçli bir şekilde artı-eksi hesapları yapar. Karmaşık bir finansal yatırım kararı vermek gibi.

Normal koşullarda Sistem 2, Sistem 1’in sezgisel önerilerini kontrol eder, gerektiğinde düzeltir. Ancak stres altında bu denge bozulur.

Stres Altında Beynin Çalışma Şekli

Araştırmalara göre stres, prefrontal korteks (düşünme, planlama ve kontrol merkezimiz) üzerindeki etkinliği azaltırken, amigdala ve diğer duygusal bölgelerin etkisini artırır. Yani beynimiz, “yukarıdan-aşağıya” düşünme yerine “aşağıdan-yukarıya” içgüdüsel tepkilere yönelir. Bu durum, bizi hızlı ama çoğu zaman önyargılı kararlar almaya iter.

Örneğin, stresli bireyler:

Reklam
  • Daha çok alışkanlıklarına bağlı seçimler yapar.
  • İlk yargılarını gözden geçirme ihtimali daha düşüktür.
  • Risk ve ödül analizinde daha dengesiz davranır.
  • Sosyal ortamlarda daha çok “içgüdüsel” kararlar verir.

Ödül, Ceza ve Risk Algısı

SIDI modeline göre stres, ödül ve ceza algısını çarpıtır. Bazı çalışmalarda stresin ödül arayışını artırdığı, bazılarında ise tam tersi şekilde azalttığı gözlenmiştir. Benzer biçimde, stres tehdide karşı duyarlılığı yükseltir: İnsanlar riskleri olduğundan daha büyük görmeye eğilimli hale gelir. İlginç olarak bu etkiler cinsiyete, kişilik özelliklerine ve hatta hormon düzeylerine göre değişebilmektedir.

Örneğin: Erkekler stres altında daha riskli kararlar alırken, kadınlar genellikle daha temkinli davranır. Uzun süreli stres, beynin tehdit algısını güçlendirerek kayıptan kaçınma davranışını artırır.

Bilişsel Kontrolün Zayıflaması

Stres, yalnızca risk algımızı değil, aynı zamanda öz denetimimizi de azaltır. Bu yüzden stresli kişiler daha sabırsız, daha hızlı tatmin arayan tercihlerde bulunur. Ayrıca, yeni durumlara uyum sağlamakta zorlanır ve eski alışkanlıklarını sürdürme eğiliminde olurlar. Bu durum, bireylerin hata yapma riskini artırır.

Reklam

Sosyal Kararlar ve Stres

Stresin sosyal ilişkiler üzerindeki etkisi ise daha karmaşıktır. Bazı araştırmalar stresin insanları daha yardımsever ve işbirlikçi hale getirdiğini gösterirken, bazıları bunun tam tersini ortaya koyuyor. Buradaki fark, çoğu zaman bağlama ve sosyal yakınlığa bağlıdır. Yakın çevreye karşı daha cömert davranılırken, yabancılara karşı daha bencil olunabiliyor.

Beyindeki Mekanizma

Biyolojik düzeyde stres, vücudun “savaş ya da kaç” tepkisini tetikler. Kalp atışı hızlanır, solunum artar, kaslar gerilir. Beyinde ise kortizol ve adrenalin gibi hormonlar karar alma süreçlerini yeniden düzenler. Sonuçta Sistem 2’nin hesaplamalı gücü azalır, Sistem 1’in hızlı sezgileri öne çıkar.

Reklam

SIDI Modeli Neyi Açıklıyor?

SIDI modeli, stresin karar verme süreçlerinde “düşünmeden sezgiye kayışı” sistematik olarak tanımlıyor. Buna göre: Baskı altında insanlar analitik hesaplardan ziyade otomatik tepkilere yönelir. Bu kayış, karar önyargılarının güçlenmesine yol açar. Ancak sezgisel tepkiler her zaman kötü değildir; bazı durumlarda hızlı ve doğru sonuçlar doğurabilir. Yani stres bazen hatalı, bazen de hayat kurtarıcı kararlar almamıza neden olabilir. Önemli olan, hangi koşullarda sezgilerimize güvenebileceğimizi bilmek.

Sonuç olarak, stres, hayatımızın kaçınılmaz bir parçası. Ancak stresin kararlarımızı nasıl etkilediğini anlamak, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde kritik öneme sahip. SIDI modeli, stres altında neden daha önyargılı ya da sezgisel kararlar aldığımızı açıklıyor. Bu model, yalnızca psikoloji araştırmaları için değil, iş dünyasından eğitime, sağlıktan günlük hayata kadar geniş bir alanda uygulanabilecek pratik dersler barındırıyor.

Reklam

Stresi tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmasa da, onun karar mekanizmalarımız üzerindeki etkilerini bilmek, daha bilinçli adımlar atmamızı sağlayabilir.

Reklam

Not: Bu içerik, Neurobiology of Stress dergisinde yayımlanan Yu (2016)1 makalesinden özetlenmiştir.

Reklam


Kaynak
1
Yu, R. (2016). Stress potentiates decision biases: A stress induced deliberation-to-intuition (SIDI) model. Neurobiology of Stress, 3, 83–95. https://doi.org/10.1016/j.ynstr.2015.12.006

+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
Bu içeriği paylaşın
Reklam
Reklam

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

×
Scroll to Top
Reklam