Yeni Keşfedilen Nadir Bulunan Fosilleşmiş Algler, Evrimsel Boşlukları Dolduruyor

Jeobiyoloji yüksek lisans öğrencisi Kanada’nın Yukon bölgesindeki dağlara yürüyüşe çıktığında, erken yaşamın mikroskobik fosillerini bulmayı umuyordu. Ayrıntılı saha planlarında bile, sadece doğru kayaları bulma şansı düşüktü. Fakat dönemin en önemli fosillerinden bazılarıyla geri döndü.

 Ökaryotik yaşam 2 milyar yıldan fazla bir süre önce evrim geçirdi ve fotosentetik algler, Dünya atmosferinde biriken oksijen olarak yüz milyonlarca yıl boyunca Dünya’da hakim oldu. Jeobiyologlar, alglerin önce tatlı su ortamlarında evrimleştiğini, sonra okyanuslara taşındığını düşünüyor. Ancak bu evrimsel geçişin zamanlaması, kısmen Dünya’nın ilk dönemlerine ait fosil kayıtlarının seyrek olması nedeniyle sır olarak kalmaya devam ediyor.

Manoley’nin bulguları Geology’de yayınlandı. Çalışma arkadaşlarıyla birlikte 950 milyon yıl önce deniz tabanında sığ bir okyanustaki bakteri höyüklerinin arasına yerleştirilmiş birçok alg türünün makroskobik fosillerini buldular. Keşif, algler ve daha karmaşık yaşam arasındaki evrimsel boşluğu dolduruyor. Maloney’nin saha ekip lideri bölgede yıllarca çalışmış sedimantolog Galen Halverson tarafından dikkatlice seçilse de, keşif beklenmedik şekilde oldu.

Maloney, ‘‘ Düşünüyordum da belki bazı mikrofosiller buluruz. Daha büyük fosiller bulma olasılığı aklıma gelmedi. İyi korunmuş örnekler bulmaya başladığımızda, her şeyi durdurduk ve tüm ekip daha fazla fosil toplamak için bir araya geldi. Sonra yüzlerce örnekle bu büyük, karmaşık levhaları bulmaya başladık. Bu gerçekten heyecan vericiydi!’’  

Maloney’nin bulduğu gibi izlerin biyojenik olup olmadığını (canlı organizmalar tarafından oluşturulmuş) belirlemek paleobiyolojide gerekli bir adımdır. Bu karar laboratuvarda verilmesine rağmen, sahada gördükleri onu uyarmıştı. İzlerin çok kıvrımlı olması ve görünür yapılar yaşamın iyi bri göstergesi olabilirdi. Bulunan fosilleri muhtemelen çok az insan fark ederdi.

Maloney’nin danışmanı Marc Laflamme, ‘‘ Katie, fosilleri bulurken gerçekten şanslıydı çünkü ilk bakışta gerçekten hiçbir şeye benzemiyorlar. Katie, çok tuhaf görünümlü fosillere bakmaya alışkındır.’’

Maloney ve meslektaşları, Toronto-Mississauga Üniversitesi’ndeki laboratuvara güvenli bir şekilde götürmek için ağır levhaları helikopterlerine bindirdiler. Ekip fosillerin gerçekten erken ökaryotlar olduğunu doğrulamak amacıyla mikroskopi ve jeokimyasal teknikler kullandılar. Daha sonra örneklerin hücresel özelliklerini ayrıntılı  olarak haritalandırdılar. Sonuç olarak, yaklaşık olarak aynı zamandan iki makrofosile sahip olmak, ökaryotik evrimin zaman çizelgesini iyileştirebilir ve DNA tabanlı biyolojik tarihlendirme teknikleri için kritik işlev görür. Yeni fosiller ayrıca yosunların deniz ortamlarında yaşadığı zamanları da geriye götürüyor, bu da evrimin karadaki göllerde çoktan gerçekleştiğini gösteriyor. Ancak sedimantoloji uzmanı Maloney için, rock kaydında (Jeolojik tarih boyunca korunmuş kayalarda ve özellikle tortul kayalarda yansıtılan Dünya’nın gelişiminin toplu kaydı) neyin korunduğunu ve neden olduğu hakkında da sorular sordular.

Maloney, ‘‘Algler, oksijenasyon ve biyojeokimyasal rolleri nedeniyle erken dönemde önemliydi. Öyleyse neden fosil kayıtlarında güvenilir bir şekilde görünmeleri bu kadar uzun sürüyor? Bu kesinlikle bizi hayvan ekosistemleri hakkında daha fazla düşünmeye sevk ediyor. Yosunlardan bu kadar etkileneceğimi düşünmezdim. Ancak modern algleri araştırmaya başladığımda, sürdürülebilirlik ve iklim değişikliğinde ne kadar önemli bir rol oynadıklarını bulmaya başladığımda şaşırdım. ’’

Material

Çalışma sonucunda elde edilen moleküler filogenetik veriler, fotosentetik ökaryotların ilk olarak Proterozoik’in başlarında tatlı su ortamlarında evrimleştiğini ve Tonian Dönemi’ne varana kadar deniz ortamlarında çeşitlendiğini, ancak erken algal evrimin fosil kayıtlarında zayıf bir şekilde yansıtıldığı gösterilmektedir.

Kaynaklar

  1. Katie M. Maloney, Galen P. Halverson, James D. Schiffbauer, Shuhai Xiao, Timothy M. Gibson, Maxwell A. Lechte, Vivien M. Cumming, Alexie E.G. Millikin, Jack G. Murphy, Malcolm W. Wallace, David Selby, Marc Laflamme. New multicellular marine macroalgae from the early Tonian ofnorthwestern CanadaGeology, 2021; DOI: 10.1130/G48508.1
  2. Geological Society of America. (2021, March 23). Rare fossilized algae, discovered unexpectedly, fill in evolutionary gaps. ScienceDaily. Retrieved March 26, 2021 from www.sciencedaily.com/releases/2021/03/210323150719.htm
  3. Materials

+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
Bu içeriği paylaşın

1 thought on “Yeni Keşfedilen Nadir Bulunan Fosilleşmiş Algler, Evrimsel Boşlukları Dolduruyor”

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top