Larva Balıkların Göz Kamaştırıcı Su Altı Fotoğrafları ve Bilimsel Ayrıntılar

Açık okyanuslar, yeni doğmuş canlılar dahil organizmalardan oluşan bambaşka bir dünyadır. Özellikle yeni doğmuş olan canlıları gözlemlememiz, onlar hakkında bir şeyler öğrenmemiz çok daha zordur. Çünkü bu canlılar sadece birkaç mm uzunluğunda ve yarı saydam şekilde olurlar. Araştırma gemilerinde gözlemlenmek istense bile yakalanırken ağlara takılarak vücut parçaları ezilebilir veya bazı kısımları tamamen parçalanabilir.

Geceleri çekilmiş olan bu fotoğraflar, larvadan okyanus yüzeyinin 200 metre yakınına göç ederken, daha önce korunmuş olan örneklerde gözlemlenemeyen renkleri, vücut yapısını ve davranışları ortaya çıkarıyor. Araştırmalar bu görüntüler sonucunda fotoğrafı çekilen canlılarla birlikte aynı balıkların laboratuvar incelenmeleriyle birlikte tür eşleştirmesi yapıyor ve 30 Martta Icthyology&Herpetology dergisine raporluyor.

Smithsonian Enstitüsü ve Ulusal Okyanus&Atmosfer İdaresi’ndeki bilim insanları 2016 yılında gece karanlığında okyanusa giren dalgıçlarla birlikte larva balıkları fotoğraflamak ve bunu örnek olarak toplamak için iş birliği yapıyor. Dalgıçlar Jeff Milisen ve Sarah Mayte, ellerinde ışıklar varken 80’e yakın türün fotoğrafını çektiler ve dikkatlice yakalayarak incelemek için bilim insanlarına yolladılar.

Washington DC’de Smithsonian Ulusal Doğa Tarihi Müzesi’nde bir larva balığı uzmanı olan Ai Nonaka, ”Örnekler olarak son derece sıkıcı gözüken larvaların aslında parlak renkli işaretlere ve olağanüstü yapılara sahip olduğu ortaya çıktı” diyor.

Nonaka gibi uzmanlar mikroskoplar aracılığıyla vücut şekillerine ve küçük özelliklerine bakarak, larva dokusunun DNA’sını analiz ederek larva balıklarını çözümlüyorlar. Ebeveynlerinin aksine larvalar, akıntılarla birlikte sürüklenir ve garip vücut parçaları ebeveyninkilere hiç benzemez.

Smithsonian’da bir ihtiyolog olan Johnson, ”Larva balıkları tanımlamak çok zordur” diyor. Bilim insanları tanımladıkları larvaların, aslında türü bilinen balıkların larvaları ancak anlamadıkları için yeni bir tür olarak tanımladığını biliniyor.

Larvalar kırılgan ve yumuşak bir yapıda oldukları için hareket etmezler. Larvalar, bu davranışı uyandıran yüzgeçleri ve diğer hassas yapıları kaybederler. Örneğin, taraklı şerit balığı (Zu cristatus) larvası, ince ve uzun süs yüzgeçleri ile üzerinde kırılgan beyaz lekelere sahiptir. Araştırmacılar, bu süs yapılarının dokunaçlar gibi dışarıya akma şeklinin, larvaların aslında denizanası taklidi olabileceğini düşünüyor.

İğneli yusufçuk (Aristostomias sp.) larvasının arkadan gelen bağırsakları ezilir veya tamamen kırılır ancak deniz altı fotoğrafları, yapının sıkı bir tirbuşon şeklinde kıvrıldığını ortaya koymaktadır. Nonaka ve Johnson, bilim insanların bazı balık larvalarında  görülen bağırsakların işlevini henüz anlayamadığını söylüyor. Bir teori, açığa çıkan iç organlarda sindirim verimliliğinin artırabileceği, diğer teori ise avcılardan olabildiğince korunmak amaçlı olduğudur.

Örneklerin etanol ile saklanması durumunda organizmadan bakteriler ve mantarlar uzaklaştırılır. Ancak etanol aynı zamanda örneğin rengini de şeffafa çevirir. Örneğin, kemik beyazı renginde olan üç noktalı sağ göz pisi balığı (Samariscus triocellatus) larvası parlak mavidir. Sırt ve anal yüzgeçlerinde beyaz saçaklı ve sarı lekeler, yüzgeç ışınlarının tabanını işaret etmektedir.

Emekli bir NOAA biyoloğu olan Geoff Moser, ”İşlevleri henüz bilinmese de bu sınırların, balıkların avcılardan kaçmasına yardımcı olmak için titreyen bir görsel efekt oluşturması mümkündür.” diyor. ”Titreşim füzyonu” olarak adlandırılan bu durum, çizgili yılanlarda olduğu gibi hareket halindeyken kamuflaja olanak sağladığı düşünülüyor.

Derin deniz tripod balığı (Bathymicrops sp.), örnek olarak hazırlandığında düz, soluk ve yetişkin gibi tekdüze kahverengidir. Ancak larva halindeyken, mavi renkli gövdesi üzerinde büyük beyaz ve turuncu benekleri vardır. Etanol örneğinde ise, pektoral yüzgeçleri yumuşak ve hayaletimsi haldeyken, canlı larvalar gösterişli ve dikenli/benekli yüzgeçlere sahiptir.

Nonaka, ”Renklendirmenin işlevini bilmiyoruz ancak aynı zamanda titreyen füzyon numarası da olabilir” diyor.

Bilim insanları, davranışların kanıtı olarak larvalarda bazı yapıları gözlemleyebilirler. Ancak direkt su altı gözlemlerinde neden bu davranışları gerçekleştirdikleri anlaşılabilir. Çizgili kongerin (Ariosoma fasciatum) larvası, silindirik vücuda sahip olan yetişkininden oldukça farklıdır. Yine de bir fotoğraf örneğinde, uzun gövdesini yanal olarak dalganlandırıyor ve yetişkin bir parmaklı conger gibi yüzdüğünü gösteriyor. Sonuçta bir larva olarak daha ince yapıda bulunmasına rağmen, yetişkin hareketlerinin bir kısmını önceden yapmış oluyor.

Deniz altı gözlemlerinde, larvaların diğer deniz hayvanlarıyla olan ilişkileri de ortaya çıkıyor. Örneğin, küçük bir pasifik pomfret (Brama japonica) larvası, bir deniz anası üzerine tutunarak yüzerken gözlemlendi.

Bilim insanları tarafından her keşfedilen bir larva balığı, doğa koruma için önemli bir rol oynar. Larva balıkların nerede, nasıl ve hayatta kalmak için bağlı oldukları okyanus ekosistemlerini nasıl yönetecekleri konusunda iyi tavsiyelerde bulunabilirler.

Moser, ”40 yılı aşkın süredir balık larvalarıyla çalışıyorum, bu larvaların çevrelerinde nasıl yaşadıklarını görme şansımız bilimsel çabalarımızda harika bir ilerlemeydi” diyor.

İlk yayımlanma tarihi: 6 Nisan 2021
Güncellenme tarihi: 3 Haziran 2024

Kaynakça
https://www.sciencenews.org/article/underwater-photos-deep-sea-fish-larvae-capture-new-views-detail
https://bioone.org/journals/ichthyology-and-herpetology/volume-109/issue-1/i2019318/Blackwater-Diving–An-Exciting-Window-Into-the-Planktonic-Arena/10.1643/i2019318.full

Görsel Kaynakça
JEFF MILISEN (PHOTOS); Kolaj haline getiren: E. OTWELL/SCIENCE NEWS

+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
+1
0
Bu içeriği paylaşın

“Larva Balıkların Göz Kamaştırıcı Su Altı Fotoğrafları ve Bilimsel Ayrıntılar” için 1 yorum

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top